Özellikle kendisi de yabancı dil öğrenmiş ya da öğrenmekte olan yetişkinlerin çoğu iş hayatının ve sorumlulukların verdiği yoğunluktan da ötürü olarak bu sürecin ne kadar zorlu geçtiğinden yakınırlar. İşte belki bu yüzdendir ki çocuklarımız için hazıradığımız kurs programında İngilizcenin yanında İspanyolca da öğrettiğimizi duyan birçok insanın aklına gelen ilk soru "Çocuklar aynı anda iki dil öğrenebilir mi?" ya da "Kafaları karışmıyor mu?" oluyor. Bu hataya düşmemizdeki en büyük sebep de çocukları kendimizle karşılaştırmak, hatta biz yetişkin halimizle zorlanırken onlar nasıl başaracak ki diye düşünerek belki de küçümsemektir.
Detaya inmeden önce sorumuzu cevaplayalım: Evet, çocuklar aynı anda iki dili öğrenebilirler. İşte bunu sebepleri:
DİL ÖĞRENME ANNE KARNINA BAŞLAR
Dil, seslerden oluşur. Bu yüzden aslında 'dil öğrenme' eylemi seslerin işlenmesiyle eylemidir. Dünyadaki bütün diller ortalama 800 sesten oluşur. Bu da her dile diğer dillerden ayrılmalarını sağlayan ortalama 40 ayırt edici ses düştüğünü gösterir. İşte işin ilginç tarafı: Bebekler bütün bu sesleri ayırt etme özelliği ile dünyaya gelirler.
Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki bebekler daha anne karnında dil öğrenmeye başlıyorlar. Annelerinin sesi sayesinde 'anadillerini' daha doğmadan öğrenmeye başlıyorlar. Doğduklarında ise sadece anadillerini ve diğer dilleri ayırt edebilmekle kalmıyor, başka diller arasındaki farkları da algılama becerisine sahip oluyorlar. Yani doğduklarında bu 800 ses arasındaki farkı duyabilir ve herhangi bir dili öğrenebilirler. Buna örnek olarak çok dilli bir ailede büyüyen çocuklar verilebilir. Bu çocuklar büyürken ailede duydukları dilleri doğal süreç içerisinde aynı anda öğrenirler.
İKİ DİL ÖĞRENİRKEN ÇOCUKLARIN KAFASI KARIŞIR MI?
Yine en yaygın efsanelerden biri çocukların öğrendikleri dilleri birbirine karıştırma ihtimalleri olduğunun düşünülmesidir. Genellikle de bu yanılgıya çift dilli çocukların bazen konuştukları dilin içine diğer dilden kelimeler katmasından ötürü düşeriz. Aslında eğer en az bir yabancı dil biliyor isek aynı şeyi bizler de yaparız. Örneğin Türkçe konuşurken araya İngilizce bir kelime koyarız. Peki bu kafamızın karıştığını mı gösterir? Hayır. Bu tercihimizin sebebi esasında bizde de çocuklarda da aynıdır:
Birden fazla dil öğrenen çocuklar doğal olarak birden fazla kelime hazinesine sahip olurlar. Bazen eğer bir dilde ihtiyaçları olan kelimeyi bulamazlarsa bu durumu diğer dildeki kelimeyi kullanarak telafi ederler. Kafalarının karışmaması bir yana bu açıdan aslında oldukça şanslı oldukları bile söylenebilir. Sadece anadilini bilen bir çocuk aynı avantaja sahip değildir. Eğer anadilindeki bir kelimeyi bilmiyor ise muadilini bulamayacağı için kendisi ifade etmekte daha çok zorluk çekebilir.
Gerçekte çocuklar etkileşimde bulundukları kişiye göre kolayca adapte olur ve iki dil arasındaki ayrımı nasıl yapmaları gerektiğini bilirler. Örnek olarak anne ve babası farklı diller konuşan bir çocuk hangi ebeveyn ile hangi dili konuşması gerektiğini bilir ve hiç sorgulamadan o dilde etkileşime geçer. Beyinlerimizin sıklıkla benzer konuları aynı anda öğrenmesi beklenir. Okul hayatlarımız boyunca da bu mantıkla, birçok katergoriden aldığımız bilgileri işleme ve filtreleme becerimize güvenerek ders programlarımız hazırlanır.
ÇOCUKLARDA DİL ÖĞRENMEK İÇİN EN İYİ YAŞ NEDİR?
Az önce yenidoğanların 800 civarında sesi duyabildiğini söylemiştik. Fakat bebekler büyüdükçe bu becerilerini kaybederler çünkü yavaş yavaş çevrelerinde en çok duydukları seslerin farkına varır ve kaydederler. Bu yüzden birinci yaşlarını doldurduklarıda bu kadar fazla sesi duyma ve farkını ayırt etme becerilerini kaybetmiş olurlar. Bu da aslında bize dil öğrenmek için ne kadar küçük olursak o kadar kolay olacağını gösterir.
Çoğu uzmana göre en ideal yaş doğumdan itibaren 3 yaşa kadar olan süreçtir. Ancak genel olarak en kolay öğrenen çocuklar 10 yaş altı olarak gruplandırılabilir. Yine ergenlik döneminde de yetişkinliğe göre daha kolay yabancı dil öğrenilebilir. Ergenlik döneminden sonra ise yeni diller beynin farklı bir bölgesinde deoplanmaya başlanır. Beyin yeni dili öğrenmek için anadilden ya da çeviri sürecinden yararlanır.
Her şeye rağmen dil öğrenirken ideal yaşlar olsa da geç kalınmışlık diye bir şey yoktur. Bütün bu bilimsel çalışmalar çocukların birden fazla dli öğrenebildiğini, hatta biz yetişkinlerden daha kolay öğrendiklerini gösterir. Yine çocukların bilinçdışı bir şekilde izledkleri doğal öğrenme süreçlerine benzer bir yöntemle yetişkinler de bir çok yabancı dili öğrenebilir.
AYNI ANDA İKİ DİL ÖĞRENMENİN AVANTAJLARI NELERDİR?
Aynı anda iki dil öğrenen çocuklar sürekli olarak dikkatlerini bu diller arasında değiştirirler. Bu da bilişsel avantajlara ve gelişmiş yönetici işlevlerlere* sahip olmalarını sağlar. Yani dikkatlerini yönetip değiştirebilme, görevler arası geçiş yapma ve problemleri daha kolay çözme becerilerine sahip olurlar. Bunun yanında artmış meta dilbilim becerileri olur. Meta dilbilim, dili ve dilin diğer kültürel davranışlarla ilişkini inceleyen bilim dalıdır. Çocuk yaşlarda geliştirdikleri bu becerileri sayesinde profesyonel hayatlarında seçebilecekleri bir kariyer alanına sahip olurlar
Çift dil öğrenmenin birikmiş etkilerinden bir diğeri de beyni sürekli çalıştıran bir eylem olması sebebiyle yaşlanmayla birlikte gelen bilişsel zayıflamaya ve Alzheimer (demans) hastalığına karşı koruyucu olmasıdır. *Yönetici işlevler, davranışın bilişsel kontrolü için gerekli olan bir dizi bilişsel süreçtir: seçilen hedeflere ulaşmayı kolaylaştıran davranışları seçme ve başarıyla
Çocuklarınıza dil eğitimlerinde nasıl yardımcı olabileceğinizi görmek için yazımızı okumayı unutmayın.
Comments